O bunaltıcı bir hikaye.
- That's a depressing story.
Bu yer çok bunaltıcı.
- This place is so depressing.
Benimki gibi bir hayat yaşamak manasız ve iç karartıcı.
- Living the kind of life that I live is senseless and depressing.
Bu gerçekten iç karartıcıydı.
- It was truly depressing.
Sanırım o biraz moral bozucu.
- I think he's a bit depressing.
Tom'un hikayesi çok hüzünlüydü.
- Tom's story was very depressing.