Tom arabayı vitese taktı.
- Tom put the car into gear.
Tom arabaya atladı ve onu vitese taktı.
- Tom hopped into the car and put it in gear.
Sami yepyeni bir dişli satın aldı.
- Sami bought a brand new gear.
Tom dalış takımını giyiyordu.
- Tom was wearing scuba gear.
Uçağın iniş takımında bir sorun var.
- There's a problem with the plane's landing gear.
These things aren't mine!
- Das sind nicht meine Sachen!
Never do things by halves.
- Mach keine halben Sachen.