sağdı

listen to the pronunciation of sağdı
Турецкий язык - Английский Язык
paranymph
The best man or bridesmaid at a wedding
{n} a brideman, supporter, helper
One who assists or speaks on behalf of another, particulary in love matters
An ally; a supporter or abettor
A friend of the bridegroom who went with him in his chariot to fetch home the bride
The bridesmaid who conducted the bride to the bridegroom
sağ
right

I order you to turn right. - Sana sağa dönmeni emrediyorum

Did the error occur right from the start or later on? - When? - Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman?

sağ
alive

The doctors thought he was dead, but today he is still alive and healthy, and has a job and a family. - Doktorlar onun öldüğünü düşünmüştü ama o bugün hâlâ hayatta ve sağlıklı ve bir işi ve bir ailesi var.

I can't help thinking my father is still alive. - Babamın hâlâ sağ olduğunu düşünmeden edemiyorum.

sağ
abate
sağ
(Otomotiv) direction indicator
sağ
(Politika, Siyaset) the right

The rightmost lane is now under construction. - En sağdaki şerit yapım aşamasındadır.

I took the right fork of the road. - Yolun sağ çatalına gittim.

sağ
pure

The air by the sea is pure and healthy. - Deniz havası saf ve sağlıklıdır.

sağ
living

He makes a living as a salesman. - Bir satıcı olarak geçimini sağlıyor.

What does Tom do for a living? - Tom geçimini neyle sağlar?

sağ
able-bodied
sağ
dexter
sağ
right, (someone, something) who/which is on the right-hand side, dexter
sağ
right, the right-hand side
sağ
right hand

Tom has something in his right hand. - Tom'un sağ elinde bir şeyi var.

Tom blocked Mary's punch, then slapped her with his right hand. - Tom Mary'nin yumruğunu bloke etti, sonra sağ eliyle ona tokat attı.

sağ
alive; sound, healthy; unadulterated, unmixed, pure katkısız
sağ
right wing

I have a right wing neighbor. - Sağ görüşlü bir komşum var.

sağ
offside
sağ
right in

Sami fired right into Layla's head. - Sami, Leyla'nın kafasının sağına doğru ateş etti.

He turned to the right instead of turning to the left. - O, sola dönme yerine sağa döndü.

sağ
pol. rightist, right-wing
sağ
pol. right wing
sağ
hoof
sağ
whole

All people shall have the right to maintain the minimum standards of wholesome and cultured living. - Tüm insanlar sağlıklı ve kültürlü yaşam minimum standartlarını koruma hakkına sahip olacaktır.

I don't think it's very healthy to cut out whole groups of foods like fats. - Yağlar gibi komple bir yiyecek grubunu kesmeyi çok sağlıklı bulmuyorum.

Турецкий язык - Турецкий язык
sağdı
Избранное