The weather forecast says there'll be showers.
- Hava tahmini sağanaklar olacağını söylüyor.
Occasional showers are possible tomorrow.
- Yarın ara sıra sağanaklar olabilir.
There's going to be a downpour.
- Sağanak yağmur olacak.
Drops of water glistened on the leaves of the tree after the brief downpour.
- Kısa bir sağanaktan sonra su damlaları ağaç yapraklarında parlıyordu
We were drenched in the shower.
- Sağanakta sırılsıklam olduk.
Extensive rainfall is expected throughout the region.
- Bölgede yoğun sağanak bekleniyor.
We went all the way to the service station in torrential rain.
- Biz sağanak yağmurda benzin istasyonuna kadar tüm yolu gittik.
The horses are nervous that there might be a thunderstorm tonight.
- Atlar gergin ki bu gece sağanak olabilir.
The match was stopped due to a thunderstorm.
- Sağanak yağmur nedeniyle maç durduruldu.
Taxis are few and far between during a rainstorm.
- Taksiler sağanak sırasında seyrekti.
Small showers last long, but sudden storms are short.
- Küçük sağanaklar uzun sürer ama ani fırtınalar kısadır.
They started in spite of the heavy rain.
- Sağanak yağmura rağmen başladılar.
I'm glad we didn't go there because there were some localized heavy rain showers.
- Bazı lokal şiddetli yağmur sağanaklarından dolayı oraya gitmediğimize sevindim.