Tom is deaf in the left ear.
- Tom sol kulağından sağırdır.
The continual noise deafened us.
- Sürekli gürültü bizi sağır etti.
She was blind, deaf, and mute.
- O kör sağır ve dilsizdi.
I can't remember if Tom works with the deaf or the blind.
- Tom sağırlarla mı, yoksa körlerle mi çalışıyor hatırlamıyorum.
The continual noise deafened us.
- Sürekli gürültü bizi sağır etti.