Bu öğleden sonra Tom'un birşeyler yapmasına yardım edeceğim.
- I'm going to help Tom do something this afternoon.
Yarın sabah Tom'un birşeyler yapmasına yardım etmeliyim.
- I have to help Tom do something tomorrow morning.
Biraz geç olduğunu biliyorum ama şimdi uğramamın bir sakıncası var mı? Seninle tartışmam gereken bir şeyim var.
- I know it's kind of late, but would you mind if I came over now? I have something I need to discuss with you.
O, oryantal sanatında birazcık uzmandır.
- He is something of an expert on oriental art.
Aptal ya da falan olduğumu düşünüyor musun?
- Do you think I'm stupid or something?
Neden parka falan gitmiyoruz?
- Why don't we go to the park or something?
Mary'yi gördüğüm her seferde, ondan yeni ve önemli bir şey öğreniyorum.
- Each time I see Mary, I learn something new and important from her.
Sana önemli bir şey söylemek istiyorum.
- I want to tell you something important.
Olağanüstü bir şey görmek istiyor musun?
- Do you want to see something extraordinary?
Tatlı bir şey istiyorum.
- I want something sweet.
Sana küçük bir şey getirdim.
- I've brought you a little something.
Given r s.t. r.