sıvılaşan

listen to the pronunciation of sıvılaşan
Турецкий язык - Английский Язык
liquescent
{a} melting, dissolving, growing soft
{s} changing into a liquid; tending to become liquid
becoming liquid
Tending to become liquid; inclined to melt; melting
sıvı
{i} fluid

Some fluid is leaking into our office. - Bir miktar sıvı ofisimize sızıyor.

Water, in its natural state, is a fluid. - Su, doğal olarak, bir sıvıdır.

sıvı
liquid

For the first month after the accident she could only drink liquids through a straw. - Kazadan sonra ilk bir ay sadece bir çubuk vasıtasıyla sıvı şeyler içebildi.

When ice melts, it becomes liquid. - Buz erirse, sıvı olur.

sıvı
(Biyokimya) plasma
sıvı
{i} water

Water is liquid. When it freezes, it becomes solid. - Su sıvıdır. Donduğu zaman, katılaşır.

Water is liquid. It becomes solid when it freezes. - Su sıvıdır. O, donduğu zaman katılaşır.

nem çekerek sıvılaşan
(Biyokimya) deliquescent
sıvı
(İnşaat) colloid
sıvı
non-condensing
sıvı
running
sıvı
(a) liquid, (a) fluid
sıvı
soft
sıvı
liquid, fluid
sıvı
(Tıp) aqua
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение sıvılaşan в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Sıvı
likit
Sıvı
akar
Sıvı
mayi
sıvı
Bulunduğu kabın biçimini alabilen ve üstü yatay bir düzlem durumuna gelebilen (cisim), mayi
sıvı
Bulunduğu kabın biçimini alabilen ve üstü yatay bir düzlem durumuna gelebilen (cisim) , mayi
sıvı
(Osmanlı Dönemi) mâyi
sıvılaşan
Избранное