Mary was an extraordinary woman. - Mary sıradışı bir kadındı.
Mary was an extraordinary woman.
Mary sıradışı bir kadındı.
They had an extraordinary relationship. - Sıradışı ilişkileri vardı.
They had an extraordinary relationship.
Sıradışı ilişkileri vardı.
Multiple-choice tests are not uncommon. - Çoktan seçmeli testler sıradışı değildir.
Multiple-choice tests are not uncommon.
Çoktan seçmeli testler sıradışı değildir.