sınavlar

listen to the pronunciation of sınavlar
Турецкий язык - Английский Язык
exams

The final exams will probably carry over into next month. - Final sınavları muhtemelen gelecek aya ertelenecek.

Tom was really glad to hear that Mary had passed her exams. - Tom Mary'nin sınavlarını geçtiğini duyduğunda gerçekten memnun oldu.

tests

When I was a college student, I always pulled all-nighters before tests. - Bir üniversite öğrencisiyken her zaman sınavlardan önce bütün gece çalışırdım.

sınav
exam

If she studied hard, she could pass the exam. - Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.

It serves you right that you failed your exam. You didn't study for it at all. - Sınavda başarısız olarak hakettiğin cezayı gördün,sınava hiç çalışmadın.

sınav
examination

My brother failed to pass the examination. - Erkek kardeşim sınavı geçemedi.

Mr White punished the boy for cheating on the examination. - Bay White sınavda kopye çektiği için çocuğu cezalandırdı.

sınav
test

Your test papers must be handed in by Monday. - Sınav kağıtların Pazartesiye kadar teslim edilmelidir.

I'll do my best on the test. - Sınavda elimden gelenin en iyisini yapacağım.

sınav
(Dilbilim) testing
sınav
(Dilbilim) tests

When I was a college student, I always pulled all-nighters before tests. - Bir üniversite öğrencisiyken her zaman sınavlardan önce bütün gece çalışırdım.

sınav
blue
sınav
oral test
sınav
{i} trial
sınav
examination, exam
sınav
furnace
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение sınavlar в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Sınav
imtihan
Sınav
test
sınav
Öğrencilerin veya bir işe girmek isteyenlerin bilgi derecesini anlamak için yapılan yoklama, imtihan, test: "O gün üniversite test sınavında kazanamadığını öğrenmiştir."- H. Taner
sınav
Öğrencilerin veya bir işe girmek isteyenlerin bilgi derecesini anlamak için yapılan yoklama, imtihan, test
sınav
Direnme, dayanışma, güç gerektiren, sonuçta bir deneyim kazandıran zor durum
sınav
Direnme, dayanışma, güç gerektiren, sonuçta bir tecrübe kazandıran zor durum
sınavlar
Избранное