sınıflandırılır

listen to the pronunciation of sınıflandırılır
Турецкий язык - Английский Язык
to be classified
sınıf
classroom

Please don't run in the classroom. - Lütfen sınıfta koşmayın.

We clean our classroom after school. - Okuldan sonra sınıfımızı temizleriz.

sınıf
class

There are 40 pupils in this class. - Bu sınıfta kırk öğrenci var.

This class consists of 15 boys and 28 girls. - Bu sınıf 15 erkekten ve 28 kızdan oluşuyor.

sınıf
grade

I dropped out of school when I was in the 7th grade. - Yedinci sınıftayken okulu bıraktım.

He is in the tenth grade. - O, onuncu sınıfta okuyor.

sınıf
sort

He finished sorting the papers. - O, evrakları sınıflandırmayı bitirdi.

The postmen sort the mail each morning. - Postacı her sabah postaları sınıflandırır.

sınıf
{i} category
sınıf
sphere
sınıf
order

He ordered the boys not to shout in the classroom. - Çocuklara sınıfta yüksek sesle konuşmamalarını emretti.

Today, our teacher told us that those who smoke will never grow up. In order to prove it, she shot a seventh-grader named Petya. - Bugün, öğretmenimiz bize sigara içenlerin asla büyümeyeceğini söyledi. Bunu kanıtlamak için, Petya adında bir yedinci sınıf öğrencisini vurdu.

sınıf
(Politika, Siyaset) classification

Classification is not my specialty. - Sınıflandırma benim uzmanlığım değil.

Putting in place a systematic classification of our archives could be a great time saver. - Arşivlerimizin sistematik bir sınıflandırmasını yerleştirmek büyük bir zaman tasarrufu olabilir.

sınıf
classified

In the post office, mail is classified according to the place where it is to go. - Postanede, posta gideceği yere göre sınıflandırılır.

The librarian classified the books according to subject. - Kütüphaneci kitapları konularına göre sınıflandırdı.

sınıf
caste
sınıf
(Denizbilim) classis
sınıf
(İstatistik) group

The class was divided into four groups. - Sınıf dört gruba ayrıldı.

sınıf
range
sınıf
(Biyoloji) tribe
sınıf
taxon
sınıf
run

Who can run fastest in your class? - Senin sınıfında en hızlı kim koşabilir?

Next to him, I'm the fastest runner in our class. - Onun yanında, ben bizim sınıfta en hızlı koşucuyum.

sınıf
remove
sınıf
rate

On a scale of 1 to 10, please rate your proficiency in the following languages. - 10 a 1 ölçeğinde, lütfen aşağıdaki dillerdeki yeterliliğini sınıflandır.

sınıf
circle
sınıf
denomination
sınıf
class; classroom; grade; form
sınıf
(Zooloji) , (Botanik) class
sınıf
estate
sınıf
form

Since graduation fifteen years ago I have never run into my former classmates. - On beş yıl önceki mezuniyetten beri eski sınıf arkadaşlarımla hiç karşılaşmadım.

Form is temporary, class is permanent. - Biçim geçici, sınıf kalıcıdır.

sınıf
rank
sınıf
States
sınıf
schoolroom
sınıf
genus
sınıf
branch
sınıf
race
sınıf
class; category
sınıf
(Askeriye) corps: İstihkâm Sınıfı Corps of Engineers
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение sınıflandırılır в Турецкий язык Турецкий язык словарь

SINIF
(Osmanlı Dönemi) Kısım, bölüm, tabaka
sınıf
Takımlardan oluşan birlik, dalların alt bölümü
sınıf
Belli ortak belirtileri olan tek tek nesneler öbeği
sınıf
Önemlerine, niteliklerine göre kişi veya nesnelerin yerleştirildiği kategorilerden her biri
sınıf
Takımlardan oluşan birlik, dalların alt bölümü. Önemlerine, niteliklerine göre kişi veya nesnelerin yerleştirildiği kategorilerden her biri: "Üçüncü sınıf bir gazeteciydi."- N. Cumalı
sınıf
Bir toplumda, aynı görevi yapan, aynı menfaati sağlayan, aynı şartlarda yaşayan büyük insan grubu, klas: "Parter, her sınıftan insanla hıncahınç dolu idi."- R. N. Güntekin
sınıf
Bir toplumda, aynı görevi yapan, aynı menfaati sağlayan, aynı şartlarda yaşayan büyük insan grubu, klas
sınıf
Öğrencilerin yıllık öğrenime göre ayrıldıkları bölümlerden her biri
sınıf
Ders okutulan yer, dershane, derslik
sınıflandırılır
Избранное