What surprised me most when I first entered college was how few of my classmates knew how to study efficiently.
- Üniversiteye ilk girdiğimde beni en çok şaşırtan şey sınıf arkadaşlarımdan çok azının verimli çalışmayı nasıl bildikleriydi.
Tom and his classmates are going to an art museum tomorrow afternoon.
- Tom ve sınıf arkadaşları yarın öğleden sonra bir sanat müzesine gidecek.
Danny and I have been classmates for five years, but I've never spoken to him outside of lessons.