Can you squeeze me into your busy schedule?
- Beni yoğun programına sıkıştırabilir misin?
I'm not pressed for money.
- Ben paraya sıkışmadım.
I think we'll get there in time if we don't get caught in a traffic jam.
- Bir trafik sıkışıklığı yakalanmazsak, sanırım zamanında orada olacağız.
The traffic jam caused me to be late for the meeting.
- Trafik sıkışıklığı toplantıya geç kalmama neden oldu.