It is very hot today.
- Bugün hava çok sıcak.
The weather was hot. And pretty humid.
- Hava sıcaktı. Ve hava oldukça nemliydi.
It's very warm today.
- Bugün hava çok sıcak.
It's very warm. Shall I turn on the air conditioner?
- Burası çok sıcak. Klimayı açayım mı?
Tom is friendly to everyone.
- Tom herkese karşı sıcak.
Reindeer are friendly animals.
- Ren geyikleri sıcak hayvanlardır.
It was very sultry that night.
- O gece hava çok sıcak ve nemliydi.
Tom passed out because of the heat.
- Tom sıcaktan bayıldı.
Tom says he can't even work in this heat.
- Hatta Tom bu sıcaklıkta çalışamayacağını söylüyor.
It will get warmer soon.
- Yakında hava daha sıcak olacak.
I'll postpone my trip to Scotland until it's warmer.
- Havalar daha sıcak oluncaya kadar seyahatimi erteleyeceğim.
It was so hot in Australia yesterday that Tom managed to fry an egg on a shovel.
- Dün Avustralya'da hava o kadar sıcaktı ki Tom küreğin üstünde bir yumurta kızartmayı başardı.
The hot bath relaxed her.
- Sıcak bir banyo, onu rahatlattı.
There's nothing like a good hot bath.
- İyi ve sıcak bir banyo yapmak gibisi yok.
Have you ever been up in a hot air balloon?
- Hiç sıcak hava balonunda bulundunuz mu?
Have you ever ridden in a hot air balloon?
- Sen hiç sıcak hava balonuna bindin mi?
We're in the second week of an unrelenting heat wave.
- Biz amansız bir sıcak hava dalgasının ikinci haftasındayız.
Tom lost his appetite due to the heat wave.
- Tom sıcak hava dalgası nedeniyle iştahını kaybetti.
Tom turned on the hot water tap.
- Tom sıcak su musluğunu açtı.
Tom used up all the hot water.
- Tom bütün sıcak suyu tüketti.
I'm wearing a warm pair of socks.
- Sıcak tutan bir çift çorap giyiyorum.
You should put on a warm pair of socks.
- Sıcak tutan bir çift çorap giymelisin.
It was very sultry that night.
- O gece hava çok sıcak ve nemliydi.
It is warmer today than yesterday.
- Bugün dünden daha sıcak.
It has become much warmer.
- Hava çok daha sıcak oldu.