sürtüşmek

listen to the pronunciation of sürtüşmek
Турецкий язык - Английский Язык
to irritate each other, vex each other
to rub against each other; to disagree, to dispute
rub against each other
dispute
disagree
sürtüşme
{i} friction

There's always been some friction between Tom and Mary. - Tom ile Mary arasında daima bir sürtüşme olmuştur.

The budget cuts are bound to cause some friction in the department. - Bütçe kesintileri bölümde bir miktar sürtüşmeye neden olmalı.

sürtüşme
rubbing against each other
sürtüşme
infighting
sürtüşme
attrition
sürtüşme
rubbing against each other; friction
Турецкий язык - Турецкий язык
Anlaşamamak, uyuşamamak
Birbirine sürtünmek
sürtüş
Sürtmek işi veya biçimi
sürtüşme
Anlaşmazlık, uyuşmazlık
sürtüşme
Sürtüşmek işi
sürtüşmek
Избранное