What a pleasant surprise to see you here!
- Seni burada görmek ne hoş sürpriz!
What a lovely surprise!
- Ne güzel bir sürpriz!
Tom wanted to surprise Mary.
- Tom Mary'ye sürpriz yapmak istedi.
In order to give him a surprise on his birthday, I prepared a fantastic cake.
- Ona doğum gününde bir sürpriz yapmak için, ben harika bir pasta hazırladım.
It is not surprising that you should be scolded by your teacher.
- Öğretmenin tarafından azarlanman sürpriz değil.
The idea of surprising her suddenly crossed my mind.
- Birden aklıma ona sürpriz yapma fikri geldi.
That would be a treat.
- Bu bir sürpriz olurdu.
Their prices are surprisingly cheaper than their rivals.