Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

süreli

listen to the pronunciation of süreli
Турецкий язык - Английский Язык
periodical
periodic
(something) which lasts for (a certain amount of) time: Bedia'nın somurtkanlıkları kısa sürelidir. Bedia's sulks are short-lived
(Ticaret) transitory
(Politika, Siyaset) timely
süreli yayın
periodical
süreli yayın
(a) periodical
kısa süreli yağmur
shower
uzun süreli
Long-term

Long-term unemployment can be very frustrating and demoralising. - Uzun süreli işsizlik çok sinir bozucu ve moral bozucu olabilir.

It may be easier to get a long-term visa if your spouse is a citizen. - Eğer eşiniz bir vatandaş ise uzun süreli bir vize almak daha kolay olabilir.

uzun süreli
sustained
belirsiz süreli
(İnşaat) indefinite period
en az erişim süreli kod lama
minimum-access coding
en az erişim süreli kodlama
minimum access coding
en az erişim süreli kodlama
(Bilgisayar) minimum-access coding
en az erişim süreli yordam
minimum-access routine
en az erişim süreli yordam
minimum access routine
esnek süreli kredi
swing credit
hece süreli ritim
(Dilbilim) syllable-timed rhythm
kısa süreli
snatchy
kısa süreli
short winded
kısa süreli
short term
kısa süreli
shortlived
kısa süreli
gig
kısa süreli konuk
transient
kısa süreli önceden mevzilendirilmiş gemiler
(Askeri) near-term pre-positioned ships
uzun süreli
long dated
uzun süreli
long term
uzun süreli
long lived
uzun süreli
longtime

Tom and Mary are longtime residents of Boston. - Tom ve Mary Boston'un uzun süreli sakinleri.

Tom and Mary are longtime residents. - Tom ve Mary uzun süreli sakinlerdir.

vurgu süreli ritim
(Dilbilim) stress-timed rhythm
Турецкий язык - Турецкий язык
Belirli aralıklarla yapılan, çıkan, mevkut, periyodik
Английский Язык - Турецкий язык

Определение süreli в Английский Язык Турецкий язык словарь

uzun süreli tedavi
Long term treatment
süreli
Избранное