sürdürülemez

listen to the pronunciation of sürdürülemez
Турецкий язык - Английский Язык
unsustainable

The current situation is unsustainable. - Mevcut durum sürdürülemezdir.

These regulations are unsustainable. - Bu düzenlemeler sürdürülemez.

Not sustainable
unable to continue at the same rate or in the same way
sür
{f} drove

Tom got into the driver's seat and drove off. - Tom sürücünün yerine oturdu ve uzaklaştı.

Tom drove Mary's car to Boston. - Tom Mary'nin arabasını Boston'a sürdü.

sür
{f} exile

Santa Ana was living in exile in Cuba. - Santa Ana Küba'da sürgünde yaşıyordu.

Most of the exiles were killed or captured. - Sürgünlerin çoğu öldürüldü veya esir alındı ​​.

sür
{f} smeared
sür
{f} tilled
sür
{f} last

The speech lasted thirty minutes. - Konuşma otuz dakika sürdü.

The rain lasted five days. - Yağmur beş gün sürdü.

sür
impel
sür
{f} drive

Do you know how to drive? - Nasıl araba süreceğini biliyor musun?

I had my driver's license renewed last month. - Sürücü belgemi geçen ay yenilettim.

sür
{f} lasting

The war lasting for years impoverished the country. - Yıllar süren savaş ülkeyi fakirleştirdi.

sür
driven

You'd better not have driven my car. - Keşke arabamı sürmeseydin.

They had driven wagons. - Vagonları onlar sürmüştü.

sür
deport

Neither Tom nor Mary has been deported. - Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.

sür
banish

We banished him from the country. - Biz onu ülkeden sürdük.

He was banished to an island for high treason. - O vatana ihanet için bir adaya sürüldü.

sür
deported

Neither Tom nor Mary has been deported. - Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.

sür
expatriate
sür
{f} smear
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение sürdürülemez в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Sür
(Osmanlı Dönemi) REM
Sür
(Osmanlı Dönemi) GELE
sürdürülemez
Избранное