I wiped the dirt off my pants.
- Ben pantolonumdaki kiri süpürdüm.
We need to sweep up the dust.
- Tozu süpürmemiz gerekir.
She swept the dirt from the porch.
- Verandadan dökülen kirleri süpürdü.
She ordered the room to be swept.
- Odanın süpürülmesini buyurdu.
A banking scandal is sweeping across Capitol Hill.
- Bir bankacılık skandalı Capitol Hill'i baştan başa süpürüyor.
Sweeping the room is my daughter's job.
- Odayı süpürmek kızımın işidir.
We need to sweep up the dust.
- Tozu süpürmemiz gerekir.
A banking scandal is sweeping across Capitol Hill.
- Bir bankacılık skandalı Capitol Hill'i baştan başa süpürüyor.