Турецкий язык - Английский Язык
Определение süpür в Турецкий язык Английский Язык словарь
- (Bilgisayar) wipe
I wiped the dirt off my pants.
-Ben pantolonumdaki kiri süpürdüm.
- {f} whisk
- sweep up
We need to sweep up the dust.
-Tozu süpürmemiz gerekir.
- {f} swept
She swept the dirt from the porch.
-Verandadan dökülen kirleri süpürdü.
I swept the floor in the kitchen.
-Mutfakta zemini süpürdüm.
- {f} sweeping
I see her sweeping the room.
-Onu odayı süpürürken görüyorum.
A banking scandal is sweeping across Capitol Hill.
-Bir bankacılık skandalı Capitol Hill'i baştan başa süpürüyor.
- {f} sweep
A banking scandal is sweeping across Capitol Hill.
-Bir bankacılık skandalı Capitol Hill'i baştan başa süpürüyor.
Not only did I forget to close the window, but I also forgot to sweep.
-Sadece pencereyi kapatmayı değil aynı zamanda süpürmeyi de unuttum.
- sweep#up
- sweepup