I want to sign the contracts.
- Sözleşmeleri imzalamak istiyorum.
I will not translate contracts anymore.
- Artık sözleşmeleri çevirmeyeceğim.
Tom has broken our engagement.
- Tom sözleşmemizi bozdu.
Tom had a previous engagement.
- Tom'un bir önceki sözleşmesi vardı.
No ambiguities are allowed in a contract.
- Bir sözleşmede belirsizliklere izin verilmez.
The contract was rather loose.
- Sözleşme oldukça gevşek.
Thank you for the draft of the Agreement.
- Sözleşme taslağı için sana teşekkür ederim.
Tom nodded his agreement.
- Tom sözleşmesini başı ile onayladı.
I don't censor their articles.
- Onların sözleşmelerini sansürlemem.
Bush never violated the Geneva Convention.
- Bush Cenevre Sözleşmesi'ni asla ihlal etmedi.
Bush respects the Geneva Convention.
- Bush Cenevre Sözleşmesine saygı duyuyor.