The spokesman explained the contents of the treaty to the press.
- Sözcü, anlaşmanın içeriğini basına açıkladı.
Tom is now the spokesman for environmental groups.
- Tom şimdi çevre gruplarının sözcüsüdür.
The speaker's comments were highly offensive.
- Sözcünün yorumları oldukça rahatsız ediciydi.
A crowd of people gathered around the speaker.
- Sözcünün etrafında büyük bir kalabalık toplandı.