sözü vermek

listen to the pronunciation of sözü vermek
Турецкий язык - Английский Язык
give the floor to someone

I now give the floor to our Dean - Şimdi sözü Dekanımıza veriyorum.

give floor to
evlilik sözü vermek
betroth
söz ver
promise

She promised to meet him at the coffee shop. - Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.

He gave me a promise to come back soon. - O,yakında geri gelmek için bana söz verdi.

söz ver
{f} promised

She promised to meet her at the coffee shop. - Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.

He promised to meet her at the coffee shop. - Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.

söz ver
made a promise of
söz ver
take an oath
söz ver
{f} promising

What are you promising me? - Bana ne söz veriyorsun?

Don't misunderstand me, we aren't promising you anything. - Beni yanlış anlama, sana hiçbir şey için söz vermiyoruz.

birine sözü vermek
give the floor to someone

I now give the floor to our Dean - Şimdi sözü Dekanımıza veriyorum.

evlenme sözü vermek
plight one's troth
evlilik sözü vermek
plight one's troth
sözü vermek
Избранное