söylediklerine

listen to the pronunciation of söylediklerine
Турецкий язык - Английский Язык
say what
What did you say?; Huh?; expresses incredulity
söyle
{f} said

What he said is true. - Onun söylediği doğru.

It doesn't matter what he said. - Söylediği şeyin hiçbir önemi yok.

söyle
spit it out !
söyle
told

At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand. - Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.

She told me that she had bought a CD. - Bana bir CD aldığını söyledi.

söyle
told to
söyle
say

Some doctors say something to please their patients. - Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler.

Please say it in English. - Lütfen onu İngilizce olarak söyle.

söyle
confide

This is confidential, I can only tell him personally. - Bu gizli, sadece ona kişisel olarak söyleyebilirim.

I'm confident that Tom will do what he says he'll do. - Tom'un yapacağını söylediği şeyi yapacağına eminim.

söyle
tell

Tell me which of the two cameras is the better one. - İki kameradan hangisinin daha iyi olduğunu bana söyle.

Please tell me your address. - Lütfen adresini bana söyle.

söyle
{f} saying

It goes without saying that honesty is the key to success. - Başarının anahtarı olan dürüstlük söylenilmediği taktirde sürer

What you are saying does not make sense. - Söylediğinin anlamı yok.

söyle
dictate
söyle
mouth

Tom kept his mouth shut and didn't tell anyone what had happened. - Tom ağzını kapalı tuttu ve ne olduğunu kimseye söylemedi.

He opened his mouth as if to speak, but didn't say anything. - Konuşacakmış gibi ağzını açtı ama hiçbir şey söylemedi.

söyle
apprise
söyle
told#to
söyle
spit it out
söyle
toldto
söylediklerine
Избранное