Onları asidin içinde eritmem.
- I don't dissolve them in acid.
Salisilat, salisilik asidi ve onun türevlerinden meydana gelir.
- Salicylates come from salicylic acid and its derivatives.
Asit metali çürütüyor.
- Acid eats into metal.
Bu madde, asite maruz kalmış olmalı.
- The substance must be treated with acid.
Ananas ve limon gibi asitli meyveler ekşidir.
- Acid fruits like pineapples and lemons are sour.
Limon ve misket limonu asitli meyvedir.
- Lemons and limes are acidic fruits.
Ananas ve limon gibi asitli meyveler ekşidir.
- Acid fruits like pineapples and lemons are sour.
Alkalis neutralize acids.
- Basen neutralisieren Säuren.
There is too much acid in this orange.
- Diese Orange enthält zu viel Säure.