Tom is a licensed, health-care professional.
- Tom, ruhsatlı profesyonel bir sağlıkçıdır.
He is licensed as a pharmacist.
- O, bir eczacı olarak ruhsatlıdır.
You're not supposed to go hunting without a license.
- Ruhsatın olmadan ava gitmemelisin.
You aren't supposed to go fishing without a license.
- Ruhsatın olmadan balık tutmaya gitmemelisin.
I have a permit for this gun.
- Bu silah için bir ruhsatım var.
Could you show me your license and registration, please?
- Lütfen, bana ehliyetinizi ve ruhsatınızı gösterir misin?
Driver's license and registration, please.
- Ehliyet ve ruhsat, lütfen.
I've got a provisional licence.
- Ben geçici bir ruhsat aldım.