He is licensed as a pharmacist.
- O, bir eczacı olarak ruhsatlıdır.
Tom is a licensed, health-care professional.
- Tom, ruhsatlı profesyonel bir sağlıkçıdır.
You're not supposed to go hunting without a license.
- Ruhsatın olmadan ava gitmemelisin.
I was fined for fishing without a license.
- Ruhsatsız balık avlamaktan ceza yedim.
I have a permit for this gun.
- Bu silah için bir ruhsatım var.
Tom opened the glove compartment and noticed the registration was missing.
- Tom torpido gözünü açtı ve ruhsatın eksik olduğunu fark etti.
Tom opened the glove compartment and took out his registration.
- Tom torpido gözünü açtı ve ruhsatını çıkardı.
I've got a provisional licence.
- Ben geçici bir ruhsat aldım.