After First Contact, the material and spiritual development of humanity flourished.
- İlk temastan sonra, insanlığın maddesel ve ruhsal gelişimi ilerledi.
We feel Tom needs some spiritual guidance.
- Biz Tom'un biraz ruhsal rehberliğe ihtiyacı olduğunu hissediyoruz.
The emigrants have endured physical and mental pain.
- Göçmenler fiziksel ve ruhsal acıya dayandılar.
Tom obviously has severe mental problems.
- Tom'un açıkcası ciddi ruhsal problemleri var.
His illness was mainly psychological.
- Onun hastalığı aslında ruhsaldı.
His illness was mainly psychological.
- Onun hastalığı aslında ruhsaldı.
My poor state of mind made me distraught.
- Berbat ruhsal durumum beni çıldırttı.
Dan was worried about Linda's state of mind.
- Dan, Linda'nın ruhsal durumu hakkında endişeliydi.