Senin şekerli çöreklerinin kauçuk kıvamına sahip olduğunu söylediğim için üzgünüm.
- I'm sorry to say that your madeleines have the consistency of rubber.
Birkaç hafta sonra, doktorlar Cleveland'a sert kauçuktan yeni bir çene çıkışı yaptı.
- After a few weeks, doctors made Cleveland a new jaw out of hard rubber.
Tom lastik eldivenlerini taktı.
- Tom put on his rubber gloves.
Bu sabah cebime koyduğumda bu lastik bandın işe yarayacağını asla düşünmedim.
- I never thought this rubber band would come in handy when I put it in my pocket this morning.
Silgini kısa süreliğine ödünç alabilir miyim?
- Can I borrow your rubber for a moment?
Kalemliğimde bir silgim var.
- In my pencil case, I have a rubber.
Üzgünüm, bir prezervatif olmadan onu yapmayacağım.
- Sorry, I won't do it without a rubber.
Kauçuk kauçuk ağacının özünden imal edilir.
- Rubber is made from the sap of the rubber tree.
Araba lastikleri sentetik kauçuktan yapılır.
- Tires are made from synthetic rubber.
Jones enters the pits to get new rubber.
Jones toes the rubber and then fires to the plate.
Johnny, don't forget your rubbers today.
... said, Daddy, I need some rubbers. ...