Çocuk bir süre durmaya devam etti.
- The boy kept standing for a while.
O yol boyunca ayakta durmaya devam etti.
- He kept standing all the way.
Ayakta duranların hepsi erkekti.
- Those standing were all men.
Orada ayakta duran kız Mary'dir.
- The girl standing there is Mary.
Tom Mary'nin durduğu yere doğru yürüdü.
- Tom walked over to where Mary was standing.
Tom Mary'nin durduğu yeri gösterdi.
- Tom pointed to where Mary was standing.
The engineering crisis boiled down to roads, hard standing, and waste..