He doesn't mean it; he's just acting.
- O onu demek istemiyor; o sadece rol yapıyor.
He isn't really sad; he's only acting.
- O gerçekten üzgün değil; o sadece rol yapıyor.
I don't like the way you're acting.
- Ben senin rol yapma şeklini beğenmiyorum.
I love acting and singing.
- Ben rol yapmayı ve şarkı söylemeyi severim.