Öç alma hakkım vardı.
- I had the right to take revenge.
Sami öç alma peşindeydi.
- Sami was out for revenge.
Eski Ahit tanrısı kana susamış, küçük ve intikamcı bir zorbadır.
- The god of the Old Testament is a blood-thirsty tyrant — petty and vengeful.
Mary çok intikamcı bir kişidir.
- Mary is a very vengeful person.
Baba kızının kızlığını bozan adamdan intikam almak istedi.
- The father asked for revenge against the man who deflowered his daughter.
Sami Layla'dan intikam almak istedi.
- Sami wanted revenge on Layla.
Mary çok kinci bir kişidir.
- Mary is a very vengeful person.
İntikam en iyi intikamdır.
- Revenge is the best revenge.
İntikamımı almalıyım!
- I must exact my revenge!
Felsefe, hakikatten intikam alma sanatıdır.
- Philosophy is the art of taking revenge on reality.
Fadıl, Leyla'ya intikam alma şansı verdi.
- Fadil offered Layla a chance for revenge.
Indifference is the sweetest revenge.
Arsenal revenged its loss to Manchester United last time with a 5-0 drubbing this time.
I will revenge myself upon you!.