Emekli olmak için hazır değilim.
- I'm not ready to retire.
Burada çalışan bayan, emekli olmak zorunda kaldı.
- The lady that used to work here had to retire.
Emekli olur olmaz insanlar seni nadiren görmeye gelirler.
- People rarely come to see you once you are retired.
Amcam geçen yıl öğretmenlikten emekli oldu, fakat üniversitede bir görevi hâlâ sürdürebiliyordu.
- My uncle retired from teaching last year, but he still managed to hang onto a position at the university.
Jones retired Smith 6-3.
He wants to retire at 55.
The central bank retired those notes five years ago.
At the retire, the cavalry fell back.'''.
I will retire for the night.
Jones retired in favour of Smith.