Bütün olarak ben sonuçtan memnunum.
- On the whole I am satisfied with the result.
Eğer herhangi bir sayıyı sıfıra bölerseniz, sonuç tanımsızdır.
- If you divide any number by zero, the result is undefined.
Öğretmen sonuçtan memnun olmaktan uzaktı.
- The teacher was far from satisfied with the result.
Sonuç tatmin edici olmaktan uzaktı.
- The result was far from being satisfactory.
Teşebbüsüm sonuç vermedi.
- My attempt gave no result.
Çabalarım hiç sonuç vermedi.
- My efforts produced no results.
Eğer herhangi bir sayıyı sıfıra bölerseniz, sonuç tanımsızdır.
- If you divide any number by zero, the result is undefined.
Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.
- You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.
Sonuç olarak, daha fazla kadın eşit işi alıyor.
- As a result, more women are receiving equal work.
Sonuç olarak, fiyatlar yükseldi.
- As a result, prices rose.
Birkaç günlüğüne hiçbir şey yememek veya içmemek ölümle sonuçlanabilir.
- Not eating or drinking anything for a couple of days may result in death.
Herkes deneyin başarısızlıkla sonuçlanacağını bekliyordu.
- Everybody expected that the experiment would result in failure.
Büyük başarılar sürekli çabadan kaynaklanmaktadır.
- Big successes result from constant effort.
Herkesin yarattığı, her türlü bilim, edebiyat veya sanat eserlerinden mütevellit manevi ve maddi menfaatlerin korunmasına hakkı vardır.
- Everyone has the right to the protection of the moral and material interests resulting from any scientific, literary or artistic production of which he is the author.
After the flood, the resulting epidemics killed even more.
After the flood, the resulting epidemics killed even more.
... court as a result of it. ...
... And as a result, most of the work that's done is very ...