İfade özgürlüğü ciddi şekilde sınırlandı.
- Freedom of speech was tightly restricted.
Sınırlayıcı uygulamalar sanayiler için zararlı olabilir.
- Restrictive practices can be damaging for industries.
Polis yola girişi kısıtladı.
- The police restricted access to the road.
Bazı kısıtlamalar uygulanabilir.
- Some restrictions may apply.
Sınırlayıcı uygulamalar sanayiler için zararlı olabilir.
- Restrictive practices can be damaging for industries.
Görüş yoğun siste ciddi olarak sınırlı idi.
- Visibility was severely restricted in the heavy fog.
Kısıtlı bir alandasın.
- You're in a restricted area.
Ben burada kendimi her zaman kısıtlı hissediyorum.
- I feel always restricted here.
Tom ve Mary kütüphanenin kısıtlanmış bölümüne girdiler.
- Tom and Mary broke into the restricted section of the library.
Polis yola girişi kısıtladı.
- The police restricted access to the road.
Tom ve Mary kütüphanenin kısıtlanmış bölümüne girdiler.
- Tom and Mary broke into the restricted section of the library.
Birçok kısıtlamalar olacaktır.
- There will be many restrictions.
Okul bölgelerinde hız kısıtlamalarını görmezden gelmeyi seçen sürücüler için sert cezalar var.
- There are tough penalties for motorists who choose to ignore speed restrictions in school zones.
Bu yasak bir alandır.
- This is a restricted area.
Giriş 18 yaş üstü olanlara sınırlandırılmıştır.
- Entrance is restricted to those above 18.
İfade özgürlüğü ciddi şekilde sınırlandı.
- Freedom of speech was tightly restricted.
If we restrict sine to , we can define its inverse.
Sperm bank regulations restricted a given donor to making sperm donations at only one facility and restricted the number of children that each donor could father.
- Sperm bank regulations restrict a given donor to making sperm donations at only one facility and restrict the number of children that each donor can father.
... to restrict us for a sec ...
... all Americans are getting opportunity, we're all going to be better off. That doesn't restrict ...