Tom sabırsızlıkla bekliyor. - Tom is waiting impatiently.
Tom sabırsızlıkla bekliyor.
Tom is waiting impatiently.
Hiç bir misafir olmadan evde bir akşam geçirmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz. - We are waiting impatiently to spend an evening at home with no guests.
Hiç bir misafir olmadan evde bir akşam geçirmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz.
We are waiting impatiently to spend an evening at home with no guests.