O, beni daha fazla sorumluluktan kurtarıyor.
- That absolves me from further responsibility.
Kim bu sorun için sorumluluk alıyor?
- Who's taking responsibility for this problem?
Ben tüm bu suçlamaları reddediyorum.
- I deny all those charges.
Cumhuriyetçi liderler suçlamayı reddetti.
- Republican leaders denied the charge.
Dün gece telefonumu şarja takmayı unuttum.
- I forgot to put my phone on the charger last night.
Telefonumu şarj etmem gerekiyor.
- I need to charge my mobile.
Arkadaşlarının sorumluluğunu üstüne aldı.
- He will take on the responsibility for his friends.
Taro güçlü bir sorumluluk duygusuna sahiptir.
- Taro has a strong sense of responsibility.
Batarya tam olarak şarj oldu mu?
- Is the battery fully charged?
Güneş panelleri gün boyunca bataryaları şarj eder.
- The solar panels charge the batteries during the day.
Ben bu sorumluluğu Tom'a yükleyemem.
- I can't burden Tom with that responsibility.
Saldırı ve darptan suçlandı.
- He was charged with assault and battery.
Tom saldırı ile suçlanıyor.
- Tom has been charged with assault.
Seni kim görevlendirdi?
- Who put you in charge?
Tom resmi olarak görevlendirilmedi.
- Tom hasn't been officially charged.
The child was in the nanny's charge.
Responsibility is a heavy burden.
The responsibility of the great states is to serve and not to dominate the world - Harry S. Truman.
... It's a serious responsibility now. ...
... of self responsibility and being a good ...