You don't have to be so formal.
- Çok resmî olmak zorunda değilsin.
You don't need to prepare a formal speech.
- Resmî bir konuşma hazırlamana gerek yok.
The Jabulani is the official match ball of the 2010 FIFA World Cup.
- Jabulani, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın resmi maç topudur.
What are his official job duties?
- Onun resmî iş görevleri nelerdir?
This book gives a good picture of life in America during the Civil War.
- Bu kitap, İç Savaş sırasında Amerika'daki yaşamın iyi bir resmini verir.
The Head of State is here on an official visit.
- Devlet Başkanı burada resmi bir ziyarette.
The United States does not have official diplomatic relations with Iran.
- Birleşik Devletlerin İran ile resmi diplomatik ilişkileri bulunmuyor.