Tom thought what Mary was wearing wasn't appropriate for a formal party.
- Tom Mary'nin giydiğinin resmî bir parti için uygun olmadığını düşünüyordu.
You don't have to be so formal.
- Çok resmî olmak zorunda değilsin.
Thai is the official language of Thailand.
- Tayca Tayland'ın resmî dilidir.
He could not sign official papers.
- Resmî evrakları imzalayamadı.
The president of Tanzania was on a state visit to Finland in 1998 together with his wife.
- Tanzanya Cumhurbaşkanı, karısıyla birlikte 1998 yılında Finlandiya'ya resmi bir ziyaretteydi.
The United States does not have official diplomatic relations with Iran.
- Birleşik Devletlerin İran ile resmi diplomatik ilişkileri bulunmuyor.
This book gives a good picture of life in America during the Civil War.
- Bu kitap, İç Savaş sırasında Amerika'daki yaşamın iyi bir resmini verir.
It was an informal meeting.
- Resmi olmayan bir toplantıydı.
Informal diction is always full of mystery and surrealism.
- Resmi olmayan diksiyon her zaman gizem ve gerçeküstücülükle doludur.
Monday is a bank holiday.
- Pazartesi günü resmi tatildir.
Next Tuesday is a bank holiday.
- Gelecek Salı resmî tatil.
Today is a national holiday.
- Bugün resmi tatildir.
Do you have to dress up every day for work?
- İş için her gün resmi giyinmek zorunda mısın?
That president's secretary is always prim.
- O başkanın sekreteri her zaman aşırı resmîdir.
The company has unofficially decided to employ me.
- Şirket gayri resmi olarak beni işe almaya karar verdi.
I'm here unofficially.
- Gayri resmi olarak buradayım.