I went to Nagano to take pictures of the mountains covered with snow.
- Karla japlı dağların resimlerini çekmek için Nagano'ya gittim.
Everyone is smiling in the picture.
- Resimde herkes gülümsüyor.
He decided to go to Paris for the purpose of studying painting.
- O, resim eğitimi amacıyla Paris'e gitmeye karar verdi.
There are many paintings on the wall.
- Duvarda birçok resim vardır.
Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
- Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
Open an image and select an image layout. Click Open for opening an image. Click Quit for quitting the program. Image Layout feature allows you to view in any layout.
- Bir resim açın ve bir resim düzeni seçin. Bir resim açmak için Aça tıklatın. Programdan çıkmak için Çıkışı tıklatın. Resim Düzeni özelliği herhangi bir düzende göstermenize olanak tanır.
She is drawing a picture.
- O, bir resim çiziyor.
Picasso kept drawing pictures until he was 91 years old.
- 91 yaşında kadar Picasso resim çizmeye devam etti.
Everyone is smiling in the picture.
- Resimde herkes gülümsüyor.
This is a picture of her own painting.
- Bu, onun kendi çizimi olan bir resimdir.
These are two pictures with a nice frame.
- Bunlar hoş çerçeveli iki resimdir.
There were several framed pictures on the wall.
- Duvarda çerçeveli birkaç resim vardı.
He went to art school to study painting and sculpture.
- O, resim ve heykel eğitimi için sanat okuluna gitti.
I enrolled in an art school when I was eight.
- Sekiz yaşındayken bir resim okuluna kaydoldum.
Looking at your Facebook friends' photos is a waste of time.
- Facebook'taki arkadaşlarının resimlerine bakmak vakit kaybıdır.
Tom pulled several photos out of the envelope and showed them to Mary.
- Tom zarftan birkaç resim çıkardı ve onları Mary'ye gösterdi.
The book's illustrations are very good.
- Kitabın resimleri çok iyi.
I can see some intricate patterns in the picture.
- Ben resimde bazı karmaşık desenler görebiliyorum.
The picture on the wall was painted by Picasso.
- Duvardaki resim, Picasso tarafından yapıldı.
This is a picture of her own painting.
- Bu, onun kendi çizimi olan bir resimdir.
Everyone is smiling in the picture.
- Resimde herkes gülümsüyor.
The picture on the wall was painted by Picasso.
- Duvardaki resim, Picasso tarafından yapıldı.
A metaphor is a pictorial expression.
- Bir metafor resimsel bir ifadedir.
Just looking at a picture of food makes me feel nauseous.
- Sadece yiyecek resimlerine bakmak bana mide bulantısı hissettiriyor.
I never want to see his face again, so I tore all of his pictures into pieces and burned them.
- Onun yüzünü asla tekrar görmek istemiyorum bu yüzden onun bütün resimlerini yırttım ve onları yaktım.
O fotoğraflar tahrif edilmiş.
- O resimlerle oynanmış.