O, New York'ta oturmaktadır.
- She resides in New York.
Köyün binden daha fazla oturanı vardı.
- The village had more than a thousand residents.
Oturanların yarısından daha fazlası plana karşı çıkıyor.
- More than half of the residents are opposed to the plan.
Tom ve Mary sessiz bir yerleşim bölgesinde yaşıyorlar.
- Tom and Mary live in a quiet residential neighborhood.
Bir fabrika, bir yerleşim bölgesi için uygun değildir.
- A factory is not suitable for a residential district.
Belli bir yerde ikametiniz olmadığı için başvurunuz reddedilmiş.
- Your request has been denied because you have no valid residential address.
Onun kızkardeşi İskoçya'da ikamet ediyor.
- His sister resides in Scotland.