O, New York'ta oturmaktadır.
- She resides in New York.
Oturma iznine ihtiyacım yok, çünkü ben İzlandalıyım.
- I do not need a residense permit because I am from Iceland.
Oturanların yarısından daha fazlası plana karşı çıkıyor.
- More than half of the residents are opposed to the plan.
Bir şehir merkezinde değil, bir yerleşim alanında yaşamayı tercih ederim.
- I would prefer to live in a residential area, not downtown.
Tom ve Mary sessiz bir yerleşim bölgesinde yaşıyorlar.
- Tom and Mary live in a quiet residential neighborhood.
Güçlü bir ruh ormanda ikamet eder.
- A powerful spirit resides in the forest.
Başbakan zaten ikamet ettiği kentte oy kullandı.
- The prime minister already voted in his city of residence.