Yolda birçok hayvan gördü.
- He saw a lot of animals on the road.
Birçok müşteri danışma için avukata gelirler.
- A lot of clients come to the lawyer for advice.
Japonya, çok fazla kâğıt tüketmektedir.
- Japan consumes a lot of paper.
Açılış törenine çok misafir davet etmeyi planlıyorum.
- I plan to invite a lot of guests to the opening ceremony.
Son zamanlarda bir çok hileli iğrenç olaylar vardı.
- Recently there have been a lot of nasty incidents with fraud.
Bir çok çözümü düşünüyoruz.
- We are thinking of a lot of solutions.
Çamaşırları elle yıkamak zor ve zaman alıcıdır.
- Washing laundry by hand is hard and time-consuming.
He wants to make gobs of money selling cassettes.