Tom bir şeyin yapılmasını rica etmek yerine bir şeyin yapılmasını her zaman talep eden türden bir insan.
- Tom is the type of person who always demands that something be done rather than request that it be done.
Ben kısa bir ara rica etmek istiyorum.
- I would like to request a short recess.
O şarkı için çok istek almıyorum.
- I don't get a lot of requests for that song.
Bu sıra dışı bir istek.
- That's an unusual request.
Siyasi sığınma talep ediyorum.
- I'm requesting political asylum.
Talep ettiğiniz şekilde yapacağım.
- I'll do as you request.
Korkarım ki o, ricamı geri çevirecek.
- I'm afraid she will turn down my request.
Kızın ebeveynleri onun ricasını kabul etti.
- The girl's parents agreed to her request.
İstek üzerine bir harita mevcuttur.
- A map is available upon request.
Ondan bana biraz ödünç para vermesini istediğimde, o, ricamı geri çevirdi.
- When I asked him to lend me some money, he turned down my request.
İstemiş olduğunuz gibi, yeni çekilmiş bir vesikalık fotoğrafımı ekledim.
- As you requested, I have attached a recent passport-sized photograph.
Emirlerime uymanı istemeliyim.
- I must request you to obey my orders.
Bir ricada bulunmak istiyorum.
- I would like to make a request.
O talepler reddedildi.
- Those requests were denied.
Senatör bir görüşme için tekrarlanan talepleri inkar etti.
- The senator denied repeated requests for an interview.
Diğer istekler için, lütfen hatta kal.
- For all other requests, please hold the line.
Tom, Mary'nin isteklerini reddetti.
- Tom denied Mary's requests.
Tom yardımımı istedi.
- Tom requested my assistance.
Mary patronundan bir zam istedi.
- Mary requested a raise from her boss.
We can send a price list via e-mail upon request.
Tom, Mary'nin isteklerini reddetti.
- Tom denied Mary's requests.
İsteklerimden herhangi birini benim için yapmamanı istiyorum.
- I ask you not to fulfill for me any of my requests.
... site, and it is a request. ...
... So as Lou from World Vision came with a request this ...