Raporların önümüzdeki Pazartesi vadesi doluyor.
- Reports are due next Monday.
Daha sonra, diğer birçok ülkeden olanlar büyük ekonomik imkanlarla ilgili raporlar ve dini ve politik özgürlük tarafından cezbedildikleri için Amerika Birleşik Devletlerine akın ettiler.
- Later, those from many other countries flocked to the United States because they were attracted by reports of great economic opportunities and religious and political freedom.
Yarına kadar bu rapora ihtiyacımız var.
- We need this report by tomorrow.
Onların rapora reaksiyonu neydi?
- What was their reaction to the report?
Bir hırsızı ihbar etmek istiyorum.
- I'd like to report a theft.
Tom arabasının çalındığını bildirmek için sigorta şirketini aradı.
- Tom called the insurance company to report that his car had been stolen.
Bunu ona bildirmek zorundayım.
- I must report this to him.
Kayıp bir cüzdanı rapor etmek için arıyorum.
- I'm calling to report a lost wallet.
Olayı rapor etmek için zorunlu hissetti.
- He felt compelled to report the incident.
Yarın karnelerimizi alacağız.
- Tomorrow we will receive our report cards.
Öğrenci karnen nerede?
- Where is your report card?
Gazete röportajına göre, dün akşam bir uçak kazası vardı.
- According to newspaper reports, there was an airplane accident last evening.
Onlar gazetecileri seçimlerle ilgili rapor vermekten engelledi.
- They barred journalists from reporting on the elections.
Tom şimdi rapor yazmakla meşgul.
- Tom is busy writing the report now.
Onlardan her biri gördüğü hakkında bir rapor yazmak zorunda.
- Each of them has to write a report about what he saw.
Raporuma bazı bilgiler eklemek istiyorum.
- I'd like to add some information to my report.
Söylendiğine göre sanık bilgisayarları çalmış.
- The suspect reportedly stole computers.
Söylentiye göre onlar doktora sahte isimler verdi.
- They reportedly gave the doctor false names.
Tom'un Mary'den boşanması söylentiye göre ona bir milyon dolardan daha fazlaya mal oldu.
- Tom's divorce from Mary reportedly cost him more than a million dollars.
Amerikan haber Irene Kasırgası'nın Avrupa kadar büyük olduğunu bildiriyor, bu biraz abartıdır.
- The American news is reporting that Hurricane Irene is as big as Europe, which is a bit of an exaggeration.
Problem bildirimi için teşekkürler.
- Thanks for reporting the issue.
Ekonomi bakanı haftalık açıklama yapar.
- The economic minister gives a weekly report.
Ekonomi bakanı aylık açıklama yapar.
- The economic minister gives a monthly report.
Bir hırsızlığı rapor etmek istiyorum.
- I would like to report a theft.
Detayları doğru bir şekilde rapor etti.
- He reported the details with accuracy.
O muhabir haberin kokusunu alıyor.
- That reporter has a nose for news.
Tom'un bu rapordan haberi var mı?
- Does Tom know about this report?
Andrew Marr reports now on more in-fighting at Westminster.
a pistol-shot, flash and report, came from the hedge-side.
The financial director reports to the CEO.
If you do that again I'll report you to the boss.
... aware of reports that the State Department refused extra security for our embassy in ...
... Newspaper reports are more authentic. ...