Patronum benim TPS raporlarımdan memnun değil.
- My boss is not satisfied with my TPS reports.
Ann raporunu yazmayı az önce bitirdi.
- Ann has just finished writing her report.
Bir hırsızı ihbar etmek istiyorum.
- I'd like to report a theft.
Kaydederken bir hata oluştu. Lütfen tekrar deneyin ya da bunu bildirmek için bizimle temas kurun.
- An error occured while saving. Please try again or contact us to report this.
Derhal polise bildirmek zorundasın.
- You have to report to the police at once.
Bir hırsızlığı rapor etmek istiyorum.
- I'd like to report a theft.
Kayıp bir cüzdanı rapor etmek için arıyorum.
- I'm calling to report a lost wallet.
Muhabir: Bana bir örnek verebilir misin?
- Reporter: Can you give me an example?
Bir muhabir, onun azgın bir bulldog köpeğine benzediğini söyledi.
- One reporter said he looked like a fierce bulldog.
Tom'un karnesi arzu edilecek çok şey bırakıyor.
- Tom's report leaves much to be desired.
Öğrenci karnen nerede?
- Where is your report card?
Gazete röportajına göre, dün akşam bir uçak kazası vardı.
- According to newspaper reports, there was an airplane accident last evening.
Onlar gazetecileri seçimlerle ilgili rapor vermekten engelledi.
- They barred journalists from reporting on the elections.
Birçok gazete muhabiri duruşmaya katıldı.
- Many newspaper reporters attended the trial.
İyi bir gazete muhabiri herhangi bir kaynaktan öğrendiklerinden, hatta küçük kuş ona öyle söyledi türü kaynaktan bile yararlanır.
- A good newspaper reporter takes advantage of what he learns from any source, even the little bird told him so type of source.
Onlardan her biri gördüğü hakkında bir rapor yazmak zorunda.
- Each of them has to write a report about what he saw.
Tom şimdi rapor yazmakla meşgul.
- Tom is busy writing the report now.
Söylendiğine göre sanık bilgisayarları çalmış.
- The suspect reportedly stole computers.
Raporuma bazı bilgiler eklemek istiyorum.
- I'd like to add some information to my report.
Tom'un Mary'den boşanması söylentiye göre ona bir milyon dolardan daha fazlaya mal oldu.
- Tom's divorce from Mary reportedly cost him more than a million dollars.
Söylentiye göre onlar doktora sahte isimler verdi.
- They reportedly gave the doctor false names.
Tom'un üç hafta önce kaybolduğu bildirildi.
- Tom was reported missing three weeks ago.
Amerikan haber Irene Kasırgası'nın Avrupa kadar büyük olduğunu bildiriyor, bu biraz abartıdır.
- The American news is reporting that Hurricane Irene is as big as Europe, which is a bit of an exaggeration.
Ekonomi bakanı yıllık açıklama yapar.
- The economic minister gives a yearly report.
Ekonomi bakanı aylık açıklama yapar.
- The economic minister gives a monthly report.
Bunu rapor etmeliyim.
- I have to report this.
Bunu Tom'a rapor etsem iyi olur.
- I'd better report this to Tom.
Gazeteler bu haberi vermedi.
- Newspapers did not report that news.
Özel haber nedeniyle televizyon programı kesildi.
- The television show was interrupted by a special news report.
Dan başarılı bir haberci oldu.
- Dan became a successful reporter.
Andrew Marr reports now on more in-fighting at Westminster.
a pistol-shot, flash and report, came from the hedge-side.
The financial director reports to the CEO.
If you do that again I'll report you to the boss.
... were called pioneers of outsourcing. That's not my phrase. That's what reporters called ...
... journalists and news reporters, rather than the ...