Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.
- Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all.
O tekrarlamaya değer.
- That's worth repeating.
Zaten bildiğin şeyleri tekrarlayarak seni sıkmak istemiyorum.
- I don't want to bore you by repeating things you already know.
Soruyu tekrarlar mısın?
- Would you mind repeating the question?
Zaten bildiğin şeyleri tekrarlayarak seni sıkmak istemiyorum.
- I don't want to bore you by repeating things you already know.
Birbirlerine bakan iki ayna, sonsuza kadar yinelenen bir görüntü yarattı.
- The two mirrors facing each other created a repeating image that went on to infinity.
Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.
- Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all.
Onun benim arkadaşım olmadığını kaç defa tekrarlamak zorundayım.
- How many times do I have to repeat that she isn't my friend?
Kendini tekrar etmekten vazgeç.
- Stop repeating yourself.
Tom'la konuşurken sık sık şeyleri tekrar etmek zorundayım.
- I often have to repeat things when I talk to Tom.
Lincoln sözlerini tekrarladı.
- Lincoln repeated the words.
Lütfen şunu yeniden tekrarlayabilir misin?
- Could you repeat that, please?
Tarih kendini tekerrür edebilir.
- History may be repeating itself.
Tarih tekerrür etmez ama kafiye yapar.
- History does not repeat itself, but it does rhyme.
Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.
- Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all.
Çılgınlık, sonuçların farklı olacağını umarak, aynı deneyimi tekrarlamaktır.
- Madness is repeating the same experience, expecting the results to be different.
Bir yalanın tekrarlanması onu doğru yapmaz.
- Repeating a lie does not make it true.
Trajedi tekrarlanmaması için hatırlanmalı.
- The tragedy must be remembered so that it is not repeated.
Birbirlerine bakan iki ayna, sonsuza kadar yinelenen bir görüntü yarattı.
- The two mirrors facing each other created a repeating image that went on to infinity.
Birbirlerine bakan iki ayna, sonsuza kadar yinelenen bir görüntü yarattı.
- The two mirrors facing each other created a repeating image that went on to infinity.
Tekrar tekrar yineleyebilirim.
- I can repeat it again and again.
Soruyu yinelememi ister misiniz?
- Would you like me to repeat the question?
Soruyu yinelememi ister misin?
- Do you want me to repeat the question?
We gave up after the third repeat because it got boring.
The scientists repeat the experiment in order to confirm the result.
... that his girlfriend is pregnant and he realizes, "Oh, my God, history is repeating itself. ...
... My question actually sort of repeating the tail end of the ...