Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Bir ev kiralamak istiyorum.
- I'd like to rent a house.
Biz, partiyi düzenlemek için bir oda kiralamak zorundayız.
- We have to rent a room to hold the party in.
New York'ta yaşarken bir apartman dairesi kiraladık.
- We rented an apartment when we lived in New York.
Bir araba kiralamak istiyorum.
- I'd like to rent a car.
Kiralık bir evimiz var.
- We have a house for rent.
Bu dükkân kiralık video dükkânıdır.
- This shop is a rental video shop.
Tom'un kira bedelini ödemek için yeterli parası yoktu.
- Tom didn't have enough money to pay his rent.
Tom görünüşe göre kira bedelini henüz ödemedi.
- Tom apparently hasn't paid his rent yet.
Bizim partimiz için bir oda kiralamamız gerekir.
- We have to rent a room for our party.
Biz, partiyi düzenlemek için bir oda kiralamak zorundayız.
- We have to rent a room to hold the party in.
New York'ta yaşarken bir apartman dairesi kiraladık.
- We rented an apartment when we lived in New York.
Bir araba kiralamak istiyorum.
- I would like to rent a car.
O, odayı ayda yetmiş bin yene bir öğrenciye kiraya vermektedir.
- She rents the room to a student for seventy thousand yen a month.
Bu odayı bir öğrenciye kiraya vermek istiyorum.
- I want to rent this room to a student.
Park Caddesinde sahip olduğun o kiralık eve ilgi duyuyorum.
- I'm interested in that house you've got for rent on Park Street.
Teyzemin aylık 550 dolara kiralık bir dairesi var.
- My aunt has an apartment for rent for 550 dollars a month.
Kira kontrolü bir ev sahibinin bir daire için isteyebileceği kirayı sınırlar.
- Rent control limits the rent that a landlord can charge for an apartment.
Tom odalarından birini bir üniversite öğrencisine kiralayarak ekstra para kazandı.
- Tom made some extra money by renting one of his rooms to a college student.
Tom Park Caddesinde bir ev kiralamayı planlıyor.
- Tom is planning on renting a house on Park Street.
Tom okul balosu için bir smokin kiraladı.
- Tom rented a tuxedo for the prom.
New York'ta yaşarken bir apartman dairesi kiraladık.
- We rented an apartment when we lived in New York.
Araç kiralamak en iyi seçenekti.
- Renting a car was the best option.
Tom odalarından birini bir üniversite öğrencisine kiralayarak ekstra para kazandı.
- Tom made some extra money by renting one of his rooms to a college student.
If the rent ceiling is set above the equilibrium rent,it has no effect.
Tom odalarından birini bir üniversite öğrencisine kiralayarak ekstra para kazandı.
- Tom made some extra money by renting one of his rooms to a college student.
A New York city taxicab license earns more than $10,000 a year in rent.
Rending of garments for shiva is a Jewish tradition.
We are most vulnerable now to the messages of the new subcults, to the claims and counterclaims that rend the air.
That apartment isn't rentable because it failed its building inspection.
... Industry Association of America is now vulnerable to attacks on their ability to rent you music ...
... on supports a hands-off village in the go rent out ...