remote in time

listen to the pronunciation of remote in time
Английский Язык - Турецкий язык

Определение remote in time в Английский Язык Турецкий язык словарь

far
{s} uzak

Onun çalışması kabul edilebilir, ama mükemmel olmaktan uzak. - His work was acceptable, but far from excellent.

Hikaye Neuilly -on-the -Seine'da sahnelenmiştir, Paris'ten çok uzak olmayan bir Fransız kasabası. - The story is set in Neuilly-on-the-Seine, a French town not far from Paris.

far
{s} öbür
far
alıs
far
çok

O, bana bir yalan söyleyecek kadar çok ileri gitti. - He went so far as to call me a liar.

Jane'in veda konuşması bizi çok üzdü. - Jane's farewell speech made us very sad.

far
uzağa

Uzağa gitsen bile, telefon üzerinden birbirimizle temas kurmaya devam edelim. - Even if you go far away, let's keep in touch with each other over the phone.

Biz dinlenmeden daha uzağa gidemeyiz. - We cannot go any farther without a rest.

far
ötedeki
far
bir hayli
far
daha uzaktaki
far
pek çok
far
öte

Onlar üç mil öteye yürüdü. - They walked three miles farther.

Söz konusu sorular ekonominin çok ötesine geçiyor. - The questions involved go far beyond economics.

far
{s} mesafe katetmiş
far
Allah esirgesin
far
ilerlemiş
far
uzakta

O, otelden çok uzakta değildir. - It is not far away from the hotel.

Tom bizden uzakta olmayan kirasız küçük bir evde yaşıyordu. - Tom was living rent-free in a small house not too far from us.

far
(sıfat) uzak, ırak, öbür, öteki, mesafe katetmiş
far
-den uzak; uzağa; uzakta: He's never journeyed far from Istanbul. İstanbul'dan uzağa hiç seyahat etmedi. They didn't go far. Uzağa
far
{s} ırak

Gözden ırak olan, gönülden ırak olur. - Far from eye far from heart.

far
Far East Uzak Doğu
Английский Язык - Английский Язык
far
remote in time

    Расстановка переносов

    re·mote in time

    Турецкое произношение

    rimōt în taym

    Произношение

    /rēˈmōt ən ˈtīm/ /riːˈmoʊt ɪn ˈtaɪm/
Избранное