2.30'da randevun olduğunu sana hatırlatmak istiyorum.
- I want to remind you that you have a 2:30 appointment.
Tom Mary'ye köpeği beslemesini hatırlatmak zorunda kaldı.
- Tom had to remind Mary to feed the dog.
Bu şarkı her zaman benim çocukluğumu anımsatıyor.
- That song always reminds me of my childhood.
Kızın ismi bana mutlu okul günlerimi anımsatıyor.
- The girl's name reminds me of my happy school days.
Kütüphaneden bir hatırlatma notu geldi.
- A reminder from the library has arrived.
Hatırlatma için teşekkürler.
- Thanks for the reminder.
İşte gençler için bir hatırlatma: hepiniz bir ara öleceksiniz.
- Here is a reminder for young people: you will all die sometime.
His eyes were green and every cat I see to this day reminds me of the exact contour of his face.
... will be able to set reminders for yourself in Google Now and ...
... Reminders work on times, dates, and locations, ...