Çizme giymek zorundayım.
- I have to wear boots.
O, bir çift çizme aldı.
- She bought a pair of boots.
Ben kayak botları satın almak istiyorum.
- I want to buy ski boots.
Tom'un botlarında biraz çamur vardı.
- There was some mud on Tom's boots.
Yağmur çizmelerimi giymeyi ve sokaktaki su birikintilerinde tepinmeyiı severim.
- I like to put on my rain boots and stomp in the puddles in the street.