remains, especially after something else has been removed

listen to the pronunciation of remains, especially after something else has been removed
Английский Язык - Турецкий язык

Определение remains, especially after something else has been removed в Английский Язык Турецкий язык словарь

remaining
{s} arda kalan
remaining
(Bilgisayar) kaldı

Kapı içeriden kilitli kaldığı için, o, eve giremedi. - The door remaining locked up from inside, he could not enter the house.

remaining
baki
remaining
kalık
remaining
artık
remaining
bakiye
remaining
arta kalan

Dolapta, vardır...Dolapta ne olduğunu söylemiyorum; o benim büyük sırrımdan arta kalandır. - In the wardrobe, there is... I'm not saying what's in the wardrobe; that is remaining my great secret.

remaining
kalıcı
remaining
{f} kal

Kapı içeriden kilitli kaldığı için, o, eve giremedi. - The door remaining locked up from inside, he could not enter the house.

Her iki erkek kardeşin bekar kalmak için ileri sürdüğü neden onların hem uçaklara hem de bir eşe bakamayacaklarıydı. - The reason both brothers gave for remaining bachelors was that they couldn't support both airplanes and a wife.

remaining
kalarak
remaining
{s} artan
remaining
{s} kalan

Yalnız kalan küçük çocukla dışarı çıkmamalısın. - You oughtn't to go out with the little boy remaining alone.

Sınıfta kalan çok az sayıda öğrenci vardı. - There were few students remaining in the classroom.

remaining
{s} öteki
remaining
kalma

Onun gitme ya da kalma seçeneği vardı. - She had a choice of going or remaining.

Eve gitmek ve ofiste işte kalmak arasında tereddüt etti. - He wavered between going home and remaining at work in the office.

Английский Язык - Английский Язык
remaining

May I have the only remaining cake?.

remains, especially after something else has been removed

    Расстановка переносов

    remains, es·pe·cial·ly af·ter some·thing else has been re·moved

    Произношение

Избранное